ALS Hastalarının Beslenmesi Nasıl Olmalı ?
Bir kas ve sinir hastalığı olan ALS’de beslenme özel önem taşır. ALS’li hastaların gıdaları çiğnemesi, yutması zor ve problemli olduğu gibi bu hastalığın özellikleri nedeni ile hızla kilo verebilirler. Kabızlık, tuvalete gitme zorlukları nedeni ile zorluklar yaşayan ALS hastalarının beslenmesi düzenlenerek bu tip problemler en aza indirilmelidir. Yeterli protein ve kalori alınamazsa hastalık gidişatı hızlanabilir. Bugüne dek yapılan çalışmalar beslenme ve diyetin doğru bir şekilde düzenlendiği hastalarda, hastalık gidişatının hiçbir ilaç ve yöntemle olmadığı kadar yavaşladığı, tüm ilaç ve yöntemlere göre daha üstün olduğunu göstermiştir. ALS’li bir bireyin ALS’li olmayan aynı yaş, kilo ve boyda ki birine göre kalori ihtiyacı yaklaşık %15 daha fazladır.
Yetersiz ve kötü beslenme ALS’de hızla kas kitlesi kaybına, hastalığın ilerlemesine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, kabızlığa ve başka bazı sağlık problemlerine neden olabilir.
ALS hastaları için günlük öğün sayılarının düzenlenmesi, kalorilerinin hesaplanması, günlük alınması gereken protein, kalori ve sıvı miktarlarının belirlenmesi, gıdaların hangi formda alınması gerektiğinin saptanması hastalığın gidişatının belirlenmesinde son derece önemlidir.
ALS Hastaları Günde Kaç Öğün Yemeli ?
ALS hastaları çiğneme ve yutma güçlüğü nedeni ile yemek sırasında çabuk yorulabilir, bu nedenle yemek süresi uzayabilir ve henüz kendilerine yetecek kadar gıda alamadan doymuş hissedebilirler. Bu durum yetersiz beslenmeye, hızlı kilo kaybına ve kas erimesine neden olarak hastalığı hızlandırabilir. Bu nedenle diyetisyeninizce belirlenecek miktarda ki günlük yemek programı 3 büyük öğün yerine 6-8 küçük öğüne bölünebilir. Böylece yorulma ve buna bağlı akciğere gıda kaçışları önlenebileceği gibi yetersiz beslenmeye bağlı olarak kilo kaybının da önüne geçilebilir.
Beslenme sırasında ALS hastalarının yanında mutlaka başka kişiler de bulunmalıdır. Gıdaların solunum yoluna kaçması durumunda gerekli müdahale yapılıp ilk yardım çağrılmalıdır.
ALS Hastaları Neyi, Ne Kadar Yemeli ?
Protein
ALS’de hastalığa bağlı olarak kas erimesi, zayıflaması, kitle kaybı olur. Bu durum güçsüzlüğe, yürüme ve el – kol hareketlerinde güçlüğe yol açar. Kas dokusunun en önemli yapı taşı proteindir. Vücuda gıda yolu ile alınan protein kas dokusunun yapımında ve başka ihtiyaç duyulan yerlerde kullanılır. Yeteri kadar protein alınmadığında hem kas dokusunun yenilenmesi duracak hem de vücut protein ihtiyacını karşılamak üzere kas dokusunu parçalayarak oradaki proteini diğer işler için kullanacaktır. ALS’de bir yandan hastalık, bir yandan de yetersiz protein alımı yüzünden kas yıkımı artacak, güçsüzlük daha hızlı ilerleyecektir. Tüm bu nedenlerle ALS hastalarının mutlaka yeterli miktarda protein alması gereklidir.
ALS’li hastalarında yutma ve çiğneme güçlükleri nedeni ile, vücudun ve hastalığın gerektirdiği miktarda protein alınabilmesi zor olabilir. Bu nedenle günlük diyetinizde protein miktarını arttırabilmek aşağıdaki yöntemlerle mümkündür.
- Hem sürekli aynı şeyleri yememek, hem de farklı çeşitlerde, proteinlere ulaşabilmek için değişik protein kaynaklarını deneyin; et (kırmızı et, tavuk ve kümes hayvanları, balık), yumurta, bakliyat, kuruyemiş çeşitleri, süt ve peynir doğal protein kaynaklarıdır.
- Süt doğal bir protein kaynağıdır. Süt tozu ise ağırlığının %25’inden fazla protein içerir. Sütünüze, sütlü gıdalarınıza süt tozu ekleyerek hem proteinden çok zengin bir gıda elde edersiniz hem de koyulaşma nedeni ile ALS’li hastalar için çiğneme ve yutma kolaylaşır.
- Etlerinizi genellikle sulu yemekler şeklinde yemek her zaman yutmayı kolaylaştırır. Haşlama da diğer bir yöntem olabilir.
- Izgara şeklinde tercih edilirse üzerlerine sos ve yağlı karışımlar eklemek hem lezzet katar, hem alınan kaloriyi arttırır hem de çiğneme, yutma kolaylığı sağlar.
- ALS’li hastamızın yutmasında ciddi bir sıkıntı varsa protein için bu gıdalar püre, çorba şeklinde de verilebilir.
Lifli Gıdalar
ALS’de lifli gıdaları tüketmek özellikle kabızlık çekmemek için önemlidir. Zaman içerisinde hareket etme imkanı azalan ALS’li hastalarda kabızlık problemi gelişmeye başlar. Kabızlığı azaltmanın bir yolu da lifli gıdalar tüketmektir. ALS’de lifli gıdalar günlük beslenme rutinimizde mutlaka yer almalıdır. Yeteri kadar lif alabilmek için;
- Yumuşak sebze ve meyveler tüketilmeli; muz, şeftali, çilek, her türlü sebze gibi.
- Tüm sebze ve meyveler püre olarak tüketilebilir.
- Erik, şeftali, üzüm hoşafı ve kompostosu; tabi ki taneli olması önemli. Hem kalori hem de lif kaynağı olarak oldukça zengin bir kaynaktır.
- Ülkemiz sebze açısından çok zengin olduğu için sebzeler de günlük diyetin vazgeçilmez bir parçası olmalı; sulu sebze yemekleri bize lif açısından zengin bir seçenek sunarken çiğneme ve yutma kolaylığı sağlar.
- Evde hazırlanacak meyveli yoğurtlar (özellikle muzlu, şeftalili, çilekli) içine tatlandırıcı olarak bal da konulduğunda ALS’li hastalar için ciddi bir protein, lif ve kalori kaynağı olur.
Su
ALS’li hastalar için su bir çok açıdan önemlidir. Yutma güçlüğü nedeni ile de çok kolay susuz kalabilirler. Susuzluk bir çok ek problemin ortaya çıkmasına neden olabildiği gibi kabızlığı da arttırabilir. Su ALS’de kabızlık için de bir çözüm sunar. Günde 2 litre su ALS’de uygun bir miktardır.
- Yutma güçlüğü nedeni ile su alımında zorluk varsa süt tozu ve gıda koyulaştırıcılar ile koyulaştırılarak daha kolay yutma sağlanabilir.
- Her türlü meyve ile yapılacak komposto ve hoşaflar ile su, lif ve kalori ihtiyacı karşılanabilir.
- En sevdiğiniz içeceklerin içine su katarak günlük alımı arttırabilirsiniz.
Kalori
ALS’de ideal kiloda olmak, ne zayıf ne de gereğinden fazla kilolu, zor olabilir. Yağdan ve kaloriden fakir bir diyet ile kilo almayı engelleyip daha rahat bir hareket imkanı sağlamak mantıklı gibi görünse de vücudun ihtiyacı olan kaloriyi almak çok önemlidir. ALS’li bir hastanın sağlam bir bireye oranla kalori ihtiyacı %15 daha fazladır. Yetersiz kalori alımında vücut ihtiyacı olan kaloriyi elde etmek için kaslara yönelir ve kas yıkımı gerçekleşir ve ALS hastalığının daha hızlı seyretmesine neden olunur. Fazla kilolu olsanız da kilo vermeye çalışmayın. İlerleyen dönemlerde çiğneme ve yutma güçlüğü zor hale gelince vücudun zayıf düşmesi ve kas yıkımı problem haline gelebilir.
- Kalori alımını arttırmak için gıdalarınıza fazladan bir kaşık tereyağ, zeytinyağ katılabilir. Her zaman ki yediğiniz yemeklere ekstradan biraz fazla konabilecek yağ ile kalori ihtiyacı daha kolay karşılanabilir.
- Salata ve gıdalarınıza biraz yağ, sos eklenerek kalorisi arttırılabilir.
- Ekmeğinize tereyeğ yağ sürebilir, zeytinyağına banabilirsiniz. Sabahları tereyağ, bal, reçel, fındık, fıstık kremalı ekmek protein ve kalori alımını kolaylaştırır. Bal, reçel, marmelat ve diğerlerinin yutması da kolay olacaktır. Seçiminize göre kalori, protein ve lif açısından zengin bir diyetiniz olacaktır.
- ALS’de hekiminizin önereceği ek besin destekleri ile kalori ihtiyacınız karşılanabilir.
- Çabuk doyuyor veya yoruluyorsanız günlük almanız gereken gıdaları 6 veya 8 öğüne bölerek küçük miktarlarda alın. 3 öğünde aynı miktarı almak ALS’li hastalar için zor ve yorucu olabilir. Bu durumda gıdaların akciğere kaçma ve enfeksiyon riski artar.
Vitaminler
ALS’de vitaminlerin faydası bugüne dek net olarak saptanmamıştır. Yalnızca E vitamini ile ilgili bazı kesin olmayan bilgiler vardır. Vitaminler mümkünse doğal yollardan alınmalıdır. Ek vitamin E desteği hap şeklinde alınabilir.
ALS’de beslenme durumunu en iyi kilo takibi ile anlayabiliriz. 1-2 kilo alıp verme normal dalgalanma olarak kabul edilebilir. Takiplerde kilo kaybı eğilimi var ve devam ediyorsa beslenme yetersizdir. Böyle bir durumda ALS hastaları mutlaka kendilerini talip eden hekimi ile görüşmelidir.
ALS nedir? Nasıl bir Hastalıktır ?
ALS‘de ne yazık ki kesin tedavi yoktur. Bugün için kullanılan onaylanan 2 tedavi ajanı vardır. Bu ajanların etkisi sadece hastalığın ilerleme hızını yavaşlatma yönündedir.
Bunun dışında ALS tedavisi bir ekip işidir. Nöroloji uzmanının liderliğinde Fizik tedavi ve Göğüs Hastalıkları uzmanı, dönemine göre Gastroenteroloji, Anestezi ve Reanimasyon hastalıkları uzman hekimleri, beslenme uzmanı, diyetisyen, hemşire gibi destek sağlık çalışanları ekipte yer almalıdır.
Detaylı Bilgi için tıklayın >
ALS Farkındalık Zamanı: Mayıs
Yoldan geçen birini durdurup, ALS hastalığı nedir diye sorarsanız, büyük ihtimal, hiç duymamıştır. Bazı hastalıklar, toplumda nadir görülür. Bu sebeple ALS hastalığı için Mayıs, farkındalık yaratma ayı olarak belirlenmiş. Bu ay süresince, dünyada ve ülkemizde bulunan ALS-MNH dernekleri bu hastalığın ne olduğunu anlatmak için var güçleriyle çalışıyorlar ve kamuoyunu ALS hakkında bilgilendiriyorlar.
ALS Tedavisi
ALS’de destek tedavisi çok önemlidir.